Müzik hayal gücünüzü, hatıralarınızı canlı tutar ve sizi bulunduğunuz yerden çok uzaklara saniyeler içinde götürüverir. Benim için müzik aynı zamanda en hızlı ve ucuz seyahat etme yöntemidir çünkü melodiler sizi çok uzaklara saniyerler içinde alır götürür. Eminim sizinde dinlediğinizde sizi çok uzaklara götüren birçok şarkı vardır.
Beni son zamanlarda uzaklara götüren şarkı Fransız asıllı genç yetenek Jain’in Makeba şarkısı. Şarkının sözleri, müziği ve de ilginç video klibi kendini sevdiren cinste. Şarkı hem Afrika hem elektronik müzik ritimlerinin çok iyi bir kombinasyonu. Bu şarkıyı her dinlediğimde içimde Afrika’yı görme isteğim canlanıyor sonra kendimi Afrika’nın çeşitli yerlerine giderken hayal ederken buluyorum. Afrika’nın sadece kuzeyinde bulundum fakat uzun yıllardan beri Afrika hakkında kitaplar okudum, filmler ve belgeseller izlidim ve bu gördüklerim, okuduklarım Afrika’ya gitme arzumu hep daha da arttırdı. Umarım 2017’de Afrika’nın güzelliklerini görme şansım olur.
Bu şarkıyı sevmemin bir diğer ve belki de en önemli sebebi Miriam Makeba hakkında yazılmış olması. Afrika Annesi lakaplı Miriam Makeba Güney Afrikalı bir şarkıcı ve aktivist. Onun şarkılarını dinlediğinizde Afrika’yı, insanlarını ve kültürünü hissedersiniz. Onun en çok bilinen şarkısı 1957 yılında kaydedilen ve 1967’de Amerika’da yayınlanan Pata Pata ‘dır. Benim en sevdiğim şarkısı ise Khawuleza. Khawuleza, kaç koş anlamına gelen bir söz. Şarkıda varoşlarda yaşayan çocukların beyaz polisleri gördüklerinde annelerine “Kaç anne- Khawuleza Mama” demelerini anlatıyor.
Büyük bir şarkıcı olmasının yanısıra, Makeba bir insan hakları savunucusu idi. Güney Afrika Cumhuriyetinde 1948-1991 yılları arasında uygulanan ırkçı apartheid sistemine karşı olan ve buna karşı savaşan Makeba’nın pasaportu 1960 yılında iptal ediliyor. 1963 yılında ise vatandaşlığı iptal edilip, ülkesine dönme hakkı elinden alınıyor. Makeba ülkesine ancak 1990 yılında geri dönebiliyor.