Las Palmas’a geleli 20 gün olmuştu maalesef bir tekne bulamamıştık. Diğer adalardaki marinalara da gidip oradaki teknelere de bakmanın iyi olacağını düşündük. 1 Aralık pazartesi günü akşam feribotu ile önce Fuertaventura adasına gitmeye karar verdik. Sabahtan kuruyan kıyafetlerimizi toplayıp sırt çantamızı hazırladık. Dışarda yapılacak birkaç küçük iş ve alışveriş işimizden sonra buradaki arkadaşlarımızdan David ile Marinada 11.00 ‘de buluşacaktık. Sabah kahvemizi David ile içtikten sonra güneşli havayı fırsat bilip yine burada tanıştığımız Alman denizci arkadaşımız Jan ile marinanın yanındaki kumsalda biraz zaman geçirdik. İçimizde bu adada 3 hafta zaman geçirip bize uygun bir tekne bulamamanın burukluğu ile Marinaya doğru yürüdük. Marinadaki Sailors Bar’daki bilgisayardan feribot biletlerimizi almak için oturduk. Bara girdikten birkaç dakika sonra çok kuvvetli bir yaz yağmuru başladı. Herkes içeri üşüştü. O sırada Matthias ve Thomas ile tanıştık.
Bu iki Alman denizci buradan Antigua’ya sonra Küba’ya sonra da Fiji’ye gitmeyi planladıklarını söylediler. Aslında bir önceki gün bizim ilanımızı görüp arayıp Atlantik geçişi için bir kişi aradıklarını söyleyen biri olmuşu. Ben de bizim iki kişi olduğumuzu ve maalesef kabul edemeyeceğimizi söylemiştim. Muhabbet ilerleyince beni arayanın Thomas olduğunu anladık. Onlarda Malta üzerinden buraya gelmişler. Son günleri fırtınalı bir havada ve yorucu geçtiğinden Atlantik geçişinde yanlarına ekstra birini arıyorlarmış. Tek olarak tekne arayanları beğenmediklerinden acaba iki kişimi baksak alsak mı diye düşünürken işte bizde tam o sırada Sailors Bar’da tanıştık.
Sohbet muhabbet derken bizi teknelerine almayı kabul ettiler. Yani tam feribot biletimizi almak üzereyken bu iki Alman denizci ile tanışmamız sanırım bir tesadüf değil. İçimizde hafif burukluk olsa da yine de umudumuzu kaybetmemiştik. Güzel bir fırsatın bizi bulacağını içimizden geçiriyorduk. Ve sonunda gerçekten de beklentilerimizin çok çok üzerinde çok güzel bir tekne ve çok daha önemlisi çok deneyimli iki denizci ile tanıştık. Sanırım Atlantik geçişini bundan daha iyi ve donanımlı bir tekne bulamazdık. Kaptanımız Thomas profesyonel kaptan tam 20 seneden beri denizlerde, Matthias ise eski bir deniz subayı ve mühendis.
Teknenin buzdolabının kompresörü bozuk olduğundan salı ve çarşamba günü onun tamiri ve yemek alışverişi ve son dakika alışverişlerimizle geçti. Bugün kısmetse öğleden sonra hava müsait olursa okyanusa açılıyoruz. Rüzgâr olmazsa motorumuzu kullanıp Capo Verde Adalarına kadar inmeyi ve orada yakıt ikmali yaptıktan sonra doğruca batıya gitmeyi planlıyoruz. Eğer rüzgârımız iyi olursa güneye doğru inip ticari rüzgârları yakalayıp yine yönümüzü batıya çevirip Antigua’ya varacağız. Günde ortalama 200 mil yol yapıp 16 gün gibi bir sürede Antigua’ya varacağız. Tabii ki her şey hava koşullarına bağlı. Teknede yeteri kadar yiyecek ve içecek depoladık.
Çıkışımıza saatler kala heyecan dorukta. Bakalım yolculukta nelerle karşılaşacağız ve öğreneceğiz. Yolculuk sırasında internete erişimizi uydu üzerinden olacak ve onu da çok kısa bir süre için hava durumu bilgilerini almak için kullanacağımızdan dolayı ben önümüzdeki 3-4 hafta içerisinde sizlerle bir şey paylaşamayacağım.
Sevgiler