Uzun zamandan beri seyahat listemde yer alan İran’a bu sene mayıs ayında gitme fırsatım oldu. İran’da yaşayan, yaşamış ve çalışan Türk ve Fars arkadaşlarımdan Iran, kültürü ve insanları hakkında birçok şey dinlemiştim. Osmanlı ve Pers imparatorluklarının yüzyıllar süren savaşları, birbirimizin dillerine geçmiş kelimeler, edebiyatlarımıza etkilerimiz, dinlerimiz her iki toplum arasındaki ortak noktalardan bazıları sadece. İran gezim süresince İran hakkında bilmediği birçok şey öğrendim ve bunlardan bazılarını sizlerle paylaşmak istiyorum.
- Kadınların soyadı değişmiyor
Kadınlar evlendiklerinde kocalarının soyadlarını almıyor. Kendi soyadlarını kullanmaya devam ediyorlar.
- Kadının eğitim oranı yüksek
İran’daki üniversite öğrencilerinin %60’ının kadın olduğunu biliyor muydunuz?
- İran’da Azerbaycan Cumhuriyeti’nden daha fazla Azeri var
İran nüfusunun %16’sını olan 9,5 milyon Azeri Türkleri İran’ın en önemli ve en büyük azınlık grubudur. Azerbaycan’daki Türk sayısı ise 9,5 milyondur.
- İran’da yaşayan bir Yahudi cemaati var.
Sanılanın aksine İran’da yaşayan Yahudiler ile İran halkı iyi geçinirler. Rusya’dan sonra Asya kıtasında en fazla Yahudi nüfusuna sahip ülke İran’dır. İran’da yaklaşık 60,000 Yahudi’nin yaşamaktadır. Siamak Moreh Sedgh İran parlamentosunda Yahudi cemaatini temsil eder.
- Dünyanın ilk soğutma sistemi
İran’ın Qanat adı verdikleri yer altı su depoları ve kanallarıyla dağlardan suları şehirlere getiriyorlar ve dağıtıyorlar. Yer altı ve yer üstündeki su kanalları aynı zamanda doğal bir soğutma sistemi oluşturuyor. Yaklaşık 275000 kilometre uzunluğundaki bu kanallar binlerce yıl önce yapılmış ve halen kullanıyor. Tarihin ilk klima sistemi olan bu kanalları büyük şehirler de görebilirsiniz.
6. Şiraz şarabının anavatanı Şiraz şehri
Fransa’nın güneybatı bölgesi Rhone Şiraz üzümünün kaynağı olarak bilinir fakat bazı tarihçiler bu üzümün İran’ın tarihi şehri Şiraz’dan geldiğini iddia ederler. Foçalılar bu üzümü kolonileri Marsilya’ya getirdiler. Daha sonra üzüm Marsilya’dan Fransa’nın diğer bölgelerine dağıldı. İran’daki en eski şarap izi 7000 yıllık.
7. Kimse silah taşıyamaz
- Ülkede alkol ve uyuşturucu yasak fakat rehabilitasyon merkezleri var
İran’da alkol almak ve satmak yasak. Sadece Müslüman olmayan azınlık kendi alkollü içeceklerini yapabiliyor ve satabiliyor. Bunun yanında ülkede alkol ve uyuşturucu bağımlıları için rehabilitasyon merkezleri var. Washington Post gazetesinin haberine göre sağlık bakanlığı yakın bir gelecekte 150 adet alkol tedavi merkezi açacağını açıkladı. Tüm yasaklara rağmen İran’da büyük bir yeraltı yaşamı devam ediyor.
- İranlılar Arap değildir ve Arapça konuşmazlar
Fars alfabesi Arap alfabesine dayanır fakat Arapça ve Farsça iki ayrı dildir. Fars dili dünyanın halen kullanılan en eski dillerinden biridir. Araplar gibi giyinmezler. Kadınlar Arap ülkelerindeki gibi örtünmez ve burka giymezler.
- Günlük hayatımızda kullandığımız birçok kelime Farsça
Çek (cheque), havyar (caviar), karavan (caravan), lale (tulip), algoritma (algorithm), santranç (chess), şah mat (checkmate), yasemin (jasmine), cennet (paradise), haki (khaki) and pijama (pajamas) kelimeleri Farsça kökenleri vardır. Listenin tamamını görmek için linke tıklayınız.
- Yüksek Genç Nüfus
80 milyon nüfusu olan İran’ın %70’ini 30 yaş altı gençler oluşturuyor.
- İran kendi arabasını üretiyor
1970’li yılların başından beri İran kendi arabalarını üretiyor. Petrol ve gaz endüstrisinden sonra ülkenin en büyük ikinci endüstrisi otomotiv sektörüdür. Gayri safi milli hasılanın %10’u otomotiv sektöründen geliyor. İş piyasasının %4 olan yaklaşık 700000 kişi bu sektörde çalışıyor. İran Ortadoğu’nun en büyük araba üreticisidir.
- Dünyanın 6.uzun kulesi, Milat Kulesi
435 metre uzunluğundaki Tahran’ın telekomünikasyon kulesi Milat, Dubai’deki Burj Khalifa yapılmadan önce Ortadoğu’nun en uzun kulesi idi. Şimdi ise dünyanın en uzun 17. yapısı. Kulenin içindeki gözlem alanın ve restoranında zaman geçirebilir ve Tahran’ı ayaklarınızın altında hissedebilirsiniz.
- İlk pili Partlar keşfetti
1936 yılının haziran ayında Bağdat’ta yeni tren yolu inşaatı sırasında antik bir mezar ve yaklaşık 2000 senelik bir kavanoz bulundu. Bu mezarın milattan önce 248 ile milattan sonra 224 yılları arasında İran’ın 3. İmparatorluğu olan Partlar dönemine ait olduğuna inanılır. İçinde bakır silindir, demir çubuk, asfalt döküm ve elektrolit solüsyon bulunan kavanozdan 1.5- 2 voltluk bir enerji elde edilmiş. Bu yüzden dünyanın ilk elektrik üreten pili olduğu düşünülür. Pil hakkında daha fazla bilgi almak için tıklayınız.
- Süveyş Kanalının temellerini Kral Darius attı
Pharaoh kanalı, Necho kanalı ya da diğer adıyla bilinen eski Süveyş kanalı günümüzdeki Süveyş kanalının öncüsüdür. Chalouf kitabelerinde ve Heredot’un kaynaklarına göre kanalın ilk açılışı milattan önce 500 yılı civarında Ahameniş İmpatorluğunu yöneten Pers kralı büyük Darius zamanında yapılmıştır.
Louvre müzesinde sergilenen bu yazıtın üzerinde Kral Darius şöyle der: “Ben bir Persliyim, Pers dışında yola koyuldum ve Mısır’ı fethettim. Mısır’da akan Nil adı verilen nehirden Pers’da başlayan denize bir kanal kazılmasını emrettim. Bundan dolayı, emrettiğim gibi kanal kazıldığında gemiler bu kanaldan Mısır’dan Pers’e gidecekler.”
- Zerdüşt ve Bahai Dini İran’da doğdu
Zerdüşt dini dünyanın en eski dinlerinden biri ve milattan önce 650 ile 600 yılları arasında İran’ın İslam öncesi dönemindeki dini idi. Bu din yaklaşık 3500 sene önce İran’da Zerdüşt tarafından kurulmuştur.
Şu anda dünyada yaklaşık 7 milyon kişinin inandığı 19. Yüzyılda doğan Bahailik dininin kurucusu Bahaullah gerçek ismiyle Mirza Hüseyin Ali 1827 yılında Tahran’da doğmuştur.