Seyahat ederken mutlaka şehrin birkaç müzesini gitmeye çalışırım. Özellikle de sanat müzeleri ve heykel bölümlerini ayrıca severim. Heykel üç boyutlu olduğundan bana daha canlı ve gerçekçi geliyor. Sanki eserin ruhunu karşı tarafa daha iyi yansıtıyor. Stockholm’de seyahat ederken orada yaşayan bir arkadaşım bana bir heykel bahçesinden bahsetmişti. İlk duyduğumda tam olarak nasıl bir şeyden bahsettiğini anlamamıştım ama ilgimi çekmişti. Şehir merkezinden yaklaşık 7 kilometre ve 20 dakika mesafedeki bu müzeye gitmeye karar verdim. Müzeye nasıl ulaşılır için buraya tıklayın.
Millesgården’ın Uçan Heykelleri
Millesgården heykeltıraş Carl Milles ve eşi ressam Olga Milles’in eski evi ve stüdyosu şimdi çok güzel bir sanat müzesi. Karı kocanın mezarı da burada. Stockholm küçük adacıklar üzerine kurulu bir şehir. Müze de Lidingö adası Herserud bölgesinde bir falez üzerine kurulu ve harika bir Värtan gölü manzarası var. Müze çok geniş bir koleksiyona sahip, aynı zaman birçok geçici sergiye de ev sahipliği yapiyor. Benim en çok ilgimi çeken ve büyük bir bölümünü kaplayan yerleri ise teras ve bahçeleri. Aralık ayının soğuk bir günü olmasına rağmen birkaç saatimi dışarıda zevkle havada uçan gibi gözüken heykellere bakarak ve fotoğraflarını çekerek zaman geçirdim. Sanatçı heykelleri uzun kolonlara ve büyük taş blokların üzerine koymuş. Sanki heykeller havada asılı duruyor ya da uçuyormuş gibi duruyor. Bahçede yürürken kendinizi bir hayal dünyasında hissedebilirsiniz. Dinlenmek ve bir şeyler atıştırmak için müzenin kafesine, hediyelik alışverişi yapmak için müzenin dükkanını ziyaret edebilirsiniz.
Carla – Olga Milles
Carl Milles Uppsala’nın yakınlarındaki Lagga’da 1875 yılında doğmuş çok yetenekli bir heykeltıraş. 1897 yılında İsveç El Sanatları Topluluğunun bursu ile Paris’teki güzel sanatlar okuluna okumaya gider. Olga Grannher (Milles) Avusturya’nın Granz şehrinde 1874 yılında doğmuş başarılı bir ressam olarak onun da yolu 1898 yılında Paris’e düşer. O da Academie Colaross’a sanat eğitimine devam etmek için gelmiştir. 1899 yılında Carl ve Olga, ortak bir arkadaşları vasıtasıyla tanışırlar. Tanışmalarından 5 sene sonra 1905 yılında Münih’te evlenirler.
Yeni evli çift 1906 yılında İsveç’te ev ve stüdyo yapmak için bir arazi satın alırlar. Evin inşaatı 1908 yılında tamamlanır. 1920’li yıllarda Carl Milles’in yaptığı işlerden dolayı gelirleri artan aile etraflarındaki arazileri de satın alarak evi genişletirler. Millesgarden’ın bugün ki haline gelmesi mimar erkek kardeşi Evert Milles’ın da yardımlarıyla yaklaşık 50 sene sürmüş. 1936 yılında çift evlerini yani Millesgarden’ı İsveç halkına bir müze kurulması amacıyla bağışlamış.
Müzenin her bir yerinde ayrı bir hikaye ayrı bir güzellik saklı. Benim ilgimi çeken yer ise Küçük Avusturya diğer adıyla Olga terası oldu. Burası Carl tarafından Olga’nın 50. yaş günü için Alp stilinde yapılmış. Olga evini ve Alpleri özlediğinden Carl karısı için böyle bir sürpriz yapmak istemiş. Sizlerle aşağıda bazı heykellerin fotoğraflarını paylaşıyorum. Stockholm’e yolunuz düşerse bu harika eşsiz müzeye uğramadan dönmeyin!
Poseidon 1930
Yunan mitolojisine göre denizlerin tanrısı olan bu yedi metrelik Poseidon heykeli çıplak bir şekilde bir elinde balık diğer elinde bir deniz kabuğu tutar. Saçları midyeden şapkası ise yine bir deniz kabuğundandır.
Tanrının Eli 1953
Büyük elin baş ve işaret parmağı üzerinde duran küçük bir adam sanki cennetten bir mesaj geşecekmiş gibi dikkatini gökyüzüne çevirmiş. Eskilstuna için yapılan bu heykeli Tokyo, Melbourne, Pekin gibi dünyanın çeşitli şehirlerinde de görebilirsiniz.
Europa ve Boğa 1926
Europa ve Boğa adlı bu eser bahçenin en büyük çeşmesi. Yunan tanrısı Zeus kendisini aşık olduğu güzel prenses Europa’yı taşımak için bir boğaya dönüştürür ve onu Girit adasına götürür.
Yerli Kafası 1936
1. Dünya savaşının ardından barış adına yaptığı bu heykel St. Paul Minnesota Amerika Birleşik Devlerinde yer almaktadır.
Pegasus ve Adam 1949
Yunan mitolojisinde Poseidon’un çocuğu Pegasus tanrıların uçan atıdır. Bir efsaneye göre kahraman Bellerophon Pegasus’a binr. Carl Milles bunu Amerika Iowa’daki Des Moines için yapmıştır. Çok uzun bir kolon üzerine yerleştirilen bu heykel gerçekten uçuyor gibi gözüküyor.