Geçtiğimiz Noel zamanı eşim ve ben 4 günlük bir Roma gezisi yaptık. Yemek yemeği seven bir gezgin olarak listemde tadılacak yemekler ve gidilecek restoranlar vardı. Bunlardan biri de Alfredo Fettuccine olarak birçok restoranın menüsünde yer alan bol tereyağlı ve parmesan peynirli makarna idi. Türkiye’de bu yemeği mantarlı ve tavuklu olarak da menülerde görmek mümkün.
Fettuccine makarnasının kelime anlamı küçük şeritler demek. Roma ve Toskana mutfağında yoğun bir şekilde kullanılan bu makarna Tagliatelle makarnasından biraz daha geniştir. Un ve yumurtadan yapılan Fettuccine geleneksek olarak taze yapılır ve hemen tüketilir. Tabii ki günümüzde marketlerde kurutulmuş Fettuccine bulmak mümkün.
Kim Bu Alfredo? Alfredo İsmi Nereden Geliyor?
Fettuccine’nin başına ismini veren ve tüm dünyada bu şekilde tanınmasını sağlayan Alfredo kim? Ben de Roma’ya gelene kadar Alfredo’nun hikayesini bilmiyordum. Alfredo Di Lelio yemek yapmayı daha küçük yaşlarında annesinin restoranında yapmayı öğrenir. 1908 yılında eşi oğlu Armando’yu (Alfredo II) doğurduktan sonra halsiz düşer. Alfredo’da eşinin sağlığını eski haline getirmek için elinden geleni yapar ve karısı için elleriyle bol tereyağlı ve Parmesan peynirli Fettuccine makarnası yapar. Karısı bu yemeğe bayılır ve bunu menüsüne koymasını söyler. Böylece ünlü Alfredo Fettuccine yada diğer bir adıyla “Fettuccine Al Triplo Burro” yemeği doğar.
Alfredo Fettuccine’yi Roma’da Nerede Yemeli?
Roma’da bu konuda rekabet içinde olan iki restoran var. Biri Piazza Augusto Imperatore, 30 adresindeki Il Vero Alfredo diğeri ise Via della Scrofa, 104 adresindeki Restaurant Alfredo alla Scrofa. Ben Il Vero Alfredo’da Fettuccine yedim ve gerçekten harika bir Fettucine idi. Fettuccine kocaman bir parmesan peyniri dağının altında geliyor. İlk gördüğümde acaba ben yanlış mı sipariş verdim diye düşündüm. Sonra garson hızlı ve maharetli bir şekilde yağ ve parmesanı karıştırmaya başlayınca bunun beklediğim Fettuccine olduğunu anladım. İkinci tabağı yememek için kendimi zor tuttum. Umarım bir sonraki gidişimde diğer Alfredo restoranını denerim. Şimdi size kısaca bu iki restoranın hikayesinden bahsedeyim . 1910 yılında Alfredo’nun annesinin Piazza Rosa’da restoranı meydanın yıkılmasından dolayı kapanır. 1914 yılında Alfredo Via della Scrofa’da kendi ismini taşıyan restoranı Alfredo’yu açar. Tabii ki Alfredo’nun Fettuccine’si önce Roma’da daha sonra tüm dünyada ünlenir. Alfredo 2. Dünya Savaşı sırasında 1943 yılında emekli olmaya karar verir ve restoranı oğlu Armando Di Lelio’ya bırakır. 1946 yılında oğlu Armando yani 2. Alfredo restoranı garsonları Urbano ve Ubaldo’ya satar. Aradan 4 yıl geçer ve 1950 yılında baba ve oğul Piazza Augusto Imperatore 30’da Il Vero Alfredo yani gerçek Alfredo isimli restoranı açarlar. 2. Alfredo (Armando) 1982 yılına kadar bu restoranı yönetir ve restoranı halen işletmecileri olan 3. Alfredo ve kız kardeşi Ines Di Lelio’ya bırakır.
Altın Çatal Kaşığın Hikayesi
Siyah beyaz filmlerinin sevilen Amerikalı aktrisi Mary Pickford ve eşi Amerikalı aktör Douglas Fairbanks 1920 yılında evlenirler. Balayı için Avrupa’ya gelen çift Roma’ya geldiklerinde Alfredo’nun lezzetli Fettuccine’sini tadarlar. Alfredo’nun yemekleri ve servisinden çok memnun kalan çift 1927 yılında Alfredo’ya olan memnuniyetlerini belirtmek için altın bir kaşık çatal seti hediye ederler. Çatal ve kaşığın arkasında To Alfredo the king of the noodles- Makarnanın kralı Alfredo’ya yazar. Bu altın kaşık çatal Il Vero Alfredo restorantında ve sadece önemli ve meşhur kişiler geldiğinde Fettuccine bu değerli setle servis ediliyor.
Tabii bir de hikayenin bir diğer tarafı var. Alfredo’nun ilk açtığı restorant Alfredo la Scrofa’yı işleten Mario Mozzetti’nin restorantında da bir altın çatal kaşık var. İşler biraz karıştı değil mi? Mario Mozzetti 1978 yılında orjinal çatal kaşığın restoranlarından çalındığını ve original setin üzerinde sadece “to Alfredo- Alfredo’ya” yazdığını söylüyor. Alfredo la Scrofa’daki altın set orjinalinin bir kopyası. Hangi altın set gerçektir hangi Fettuccini daha lezzetlidir bilmiyorum ama bence Roma’ya ilk gittiğinizde kendiniz bu iki restoranta uğrayıp kararınızı kendiniz verin. Bu restoranlar ve yemekleri hakkında yorum ve bilgilerinizi benimle paylaşırsanız çok sevinirim.