Seyahat ederken mutlaka şehrin birkaç müzesini gitmeye çalışırım. Özellikle de sanat müzeleri ve heykel bölümlerini ayrıca severim. Heykel üç boyutlu olduğundan bana daha canlı ve gerçekçi geliyor. Sanki eserin ruhunu karşı tarafa daha iyi yansıtıyor. Stockholm’de seyahat ederken orada yaşayan bir arkadaşım bana bir heykel bahçesinden bahsetmişti. İlk duyduğumda tam olarak nasıl bir şeyden bahsettiğini anlamamıştım ama ilgimi çekmişti. Şehir merkezinden yaklaşık 7 kilometre ve 20 dakika mesafedeki bu müzeye gitmeye karar verdim. Müzeye nasıl ulaşılır için buraya tıklayın.
Teknede Yaşamın Zor Yanları
Teknede Hareket Biraz Zor
Teknede attığınız her adıma dikkat! Tekne devamlı sağa sola sallanarak yol alır ve hep sabit bir yere tutunarak yürüyün. Hava bozar ve tekne savrulmaya başlarsa da, kendinizi halatlarla sağlam bir yere bağlamanız gerekmektedir.
Aslında teknedeki en büyük cambazlık yemek hazırlayıp pişirmektir. Mutfakta yemek yaparken tezgahta gereksiz ve özellikle keskin bir şeyler olmaması çok önemli. Bir bakmışsınız hop patatesler soğanlar yuvarlanıp lavaboya ya da yere düşmüş. Ocağın üstünde tencereleri sabitleyip düşmesini engelleyen kelepçeler olduğundan, tencereyi ocağın üstüne rahatlıkla bırakabilirsiniz.
Teknede Yaşamın Güzel Yanları
- Doğa ile Bütünleş
Rüzgarı tüm bedeninizde hissetmek, dalgaların sizi sallaması, yıldızların altında uyumak, her çeşit bulut görmek, geceleri suyun altında ışıl ışıl parlayan planktonlar, yunusların teknenizle yarışması, uçan balıkların denizde sekmesi, gerçekten doğa ananın ne kadar muhteşem olduğunu size bir kez daha hatırlatıyor.
Uruguay’da Görülecek Yerler
Uruguay denilince aklıma ilk olarak komşusu Paraguay gelir. Son zamanlarda Uruguay’a yerleşmek için 25 neden gibi haberlerden sonra biz de kafamızda gerçekten “Her yerde internet bedava mı?”, ” Marihuananın yasal olduğu ülkede Marihuana sokaklarda gerçekten içiliyor mu?” gibi sorularla Uruguay’a gittik.
Ülke tam bir hayvancılık ülkesi durumunda. Ülkede 3,4 milyon kişi yaşıyor, toplam büyük ve küçük baş hayvanların sayısı ise 30 milyonun üzerinde. Ve tabii ki bunun sonucu olarak burada yediğiniz etlerin hepsi çok ama çok lezzetli. Mutlaka bir Parilla restoranına gidip çeşit çeşit etlerini tatmalısınız. Vaktiniz kısıtlı ise barbekü etinden yapılmış Chivito sandviçini yemenizi öneririm. Ülkede her yerde internetin bedava olduğunu düşünerek gitmiştim ama maalesef öyle değilmiş. Birçok kafe, restoranda kolayca internet bulabiliyorsunuz ama her yerde çeken bedava bir wifi’ye rastlamadım. Evet, sokaklarda insanlar rahat rahat Marihuana içiyordu. Birkaç aya kadar da marihuana eczanelerde satılacakmış. Bu arada ülkede kürtaj ve eşcinsel evlilikleri de tartışılıyor. Burası gerçekten özgürlükler ülkesi.
Arjantin’de Görülecek Yerler
Arjantin deyince aklıma ilk gelen şey güzel Malbec şarapları ve neredeyse çatalla bile kesilebilecek yumuşaklıkta olan biftekleri (lomo) geliyor, sanırım midesine düşkün biri olduğum belli oluyor. Aslında Arjantin sadece şarap ve biftek ‘ten ibaret değil. Tutku ve aşkın dansı tango, Boca Juniors, Maradona, Messi, Papa XVI Benedikt, Eva Peron ve Falkland adaları Arjantin’in önemli simgelerini de unutmamak lazım.
2006 ‘da ilk geldiğimde sadece 4 gün Buenos Aires’i gezebilmiştim. Bu sefer 17 gün kaldığım bu güzel ülkede birçok yerini gezmeye fırsatım oldu. Tabii ki burada da görmek isteyip de göremediğim birkaç yer kaldı. Sanırım gözüm gezmeye doymuyor 🙂
Şili’de Görülecek Yerler
Kuzeyi ile güneyi arasında yaklaşık 5300 km mesafe olan Güney Amerika’nın en uzun ülkesi Şili büyük şair ve aktivist Pablo Neruda’nın anavatanı. Şili aynı zamanda bin bir çeşit şaraplıyla da meşhur.
Birbirinden güzel sahil beldeleri, sarp dağları, buzulları, şarap bağları, taze ve lezzetli deniz ürünleriyle Şili aklımızda ve midemizde güzel bir yer bıraktı. Her ülke de olduğu gibi keşke daha fazla kalabilseydik dedik. Sadece 5 gün kalabildiğimiz bu güzel ülke de çöl bölgesi, Santiago, kıyı şeridi ve Patagonya bölgelerini gezmek için en az 2 hafta ayırmak lazım.
Oktoberfest – Ekim Festivali
Sanılanın aksine Oktoberfest Ekim ayında başlamaz. Geleneksel olarak ekim ayının ilk pazar gününü de kapsayacak şekilde Eylül sonu Ekim başında 16 gün süren bir festivaldir. Başlamasına sayılı günler kalan bu festival hakkında işte ilginç bazı bilgiler.
Kum Sörfü Maceralarımız
Çocuğum ; “Terli terli su içme, cereyan da kalma hasta olursun.”, “Koşma düşersin.”, “Parana cüzdanına dikkat et, çaldırırsın.”, “Güneş kremini sür, yanarsın.”, “Erken yat, sabah uyanamazsın.”, “Hızlı sürme, aman kaza olur.” gibi ve daha bir sürü uyarı cümlesini özellikle annelerimizden duymuşuzdur. Hele bir Türk ailesinin çocuğu iseniz bunları neredeyse hemen hemen her gün duyarsınız.
Ben ve kız kardeşim Atlantik Okyanusunu yelkenli bir tekne ile geçmek için yola çıktığımızda tahmin edebileceğinizin aksine annem tarafından pek uyarılmadık çünkü anneme göre yolculuğun kendisi başlı başına bir tehlikeli idi. Sadece kendinize dikkat edin, tehlikeli işler yapıp başınıza iş açmayın diyerek bizi Allah’a emanet etti. Tekne yolculuğumuz ve gezimizin geri kalanı çok şükür kazasız belasız sonuçlandı. Aman bu aramızda kalsın. Annem Duymasın 😉
Brezilya’da Görülecek Yerler
Rio karnavalı, sambacı kızları, Pele ve Niemer gibi ünlü futbolcuları, Copacabana, Ipenama, Lebnon gibi ünlü Rio plajları, ayaklarıyla oynadıkları plaj voleybolu, Caiprinhaları, Amazon ormanları, lezzetli Churrasco etleri, dünyaca ünlü top modelleri Brezilya denilince ilk aklımıza gelenler.
Bunca güzel şeylerin dışında maalesef ülke de adı sokak hırsızlıkları, kredi kartı kopyalama, adam kaçırma, uyuşturucu satıcılığı gibi suçlar var. Gün geçtikçe ülkedeki suç oranı azalmakta. İki kez bulunduğum bu ülkede çok şükür herhangi bir sorun yaşamadım. Fakat dikkat etmek de fayda var. Bu sefer 15 gün kaldığım bu ülke için en az 2-3 hafta ayırmak gerek bence. Tabii ki bu ülkede Amazon bölgesi gibi göremediğim birkaç yer var.
Bolivya’da Görülecek Yerler
Okyanusa kıyısı olmayan iki Güney Amerika ülkesinden biri olan fakir Bolivya, el değmemiş doğası ve naif insanlarıyla ayrı bir güzel. Uyuni tuz bölgesi Bolivya ve Güney Amerika’nın en fazla turist alan yerlerinden biri. Bolivya aynı zamanda Amazon bölgesiyle doğa sevenlere ve yüksek dağlarıyla dağcılar ve yürüyüş sporu yapanlar için de çok şey sunuyor. Buraya sadece Uyuni tuz gölü ve çöl bölgesini görmek için bile gelinir.
Biz Güney Amerika seyahatimizde burası için sadece 1 hafta ayırabildik. Amazon bölgesine de gitmek isterseniz en az 2 hafta ayırmak gerekir.